ÖZET
Sonuç:
Araştırmamız pandemi dönemi her dört çocuktan üçünde uyku bozukluğu riskinin olduğunu, bilgisayar oyun bağımlılığı düzeyi ile arttığını göstermiş ve anne ile geçirilen sürenin önemine dikkat çekmiştir.
Bulgular:
Çalışmaya 8-12 yaş arası 165 (%48,1) kız ve 178 (%51,9) erkek çocuk ve anneleri katılmıştır. Uyku bozukluğu riski %74,1 (n=254) oranında gözlenmiş ve bilgisayar oyun bağımlılığı ile yüksek düzeyde ilişkili olduğu saptanmıştır (p<0,001, r=0,787). Uyku bozukluğu riski saptanan çocukların bilgisayar oyun bağımlılığı skoru (61,89±14,77), uyku bozukluğu riski olmayan çocuklardan (38,79±11,84) anlamlı düzeyde daha yüksek (p<0,001) gözlenmiştir. Uyku bozukluğu riski olan çocuklar arasında, pandemi öncesine göre bilgisayar başında geçirdiği süre artan çocukların oranı (%70,1), yatağa yatış zamanı geciken çocukların oranı (%70,0) ve kendine ait bilgisayar ya da tableti olan çocukların oranı (%71,7), uyku bozukluğu riski olmayan çocuklardaki dağılıma göre (sırasıyla %48,3, %58,4, %37,1) daha yüksek saptanmıştır (sırasıyla p<0,001, p=0,004, p<0,001). Bilgisayar oyun bağımlılık düzeyi, annesi ile daha az zaman geçiren (58,68±16,97) ve oyun için kendisine daha az zaman ayrılan çocuklarda (58,05±18,11) diğer çocuklara göre anlamlı düzeyde artış gözlenmiştir (p=0,002). Lojistik regresyon analizinde uyku bozukluğu riski olan çocuklarda oyun bağımlılık skorunun 1,128 kat daha yüksek olduğu gösterilmiştir [Odds oranı=1,128 (1,094-1,162); p<0,001)].
Gereç ve Yöntem:
Gözlemsel kesitsel tipte olan çalışmamıza üçüncü basamak bir hastanede aile hekimliği polikliniklerine 1 Ekim 2020-1 Ocak 2021 tarihleri arasında başvuran 343 çocuk ve annesi dahil edilmiştir. Anne ve çocuğun sosyo-demografik verileri ile Çocuklar İçin Uyku Bozukluğu Ölçeği ve Çocuklar İçin Bilgisayar Oyun Bağımlılığı Ölçeği’ni içeren yapılandırılmış soru formu uygulanmıştır.
Amaç:
Bu çalışmada, Koronavirüs hastalığı-2019 kapanma döneminde çocuklarda uyku bozukluğu görülme riski ve bilgisayar oyun bağımlılığı ile ilişkisini incelemek amaçlanmıştır.
Giriş
Sağlıklı beyin gelişimi için uyku vazgeçilmezdir. Çocukların %25 kadarının en az bir defa uyku problemi yaşamış olduğu (1) ve gelecekte tüm çocuklarda %50 oranında uyku problemi yaşanacağı öngörülmektedir (2). Uyku yetersizliği, gündüz uyku hali, sinirlilik, davranış sorunları, öğrenme güçlükleri, gençlerde motorlu araç kazaları, düşük akademik performans (2) ileri yaşlarda pulmoner hipertansiyon, obezite gibi özel durumlara yol açmaktadır (3). Bu yüzden sağlam çocuk takibinde uyku bozukluğu yapacak nedenlerin tespiti ve önlenmesi önemli bir konudur. Melatonin salınımı uyku fizyolojisinde ana düzenleyici hormon olup ışıktan etkilenir. Yapılan araştırmalarda bilgisayar veya akıllı telefon gibi dijital ekran kaynaklı mavi ışığın melatonin salınımını etkileyerek uyku bozukluğu yapabildiği bildirilmiştir (4). Benzer şekilde evde kalma süresinin uzamasının gün ışığına maruziyeti azaltarak sirkadiyen ritmi bozduğu gösterilmiştir (5). Koronavirüs hastalığı-2019 (COVID-19) tedbirleri kapsamında uygulanan eve kapanma önlemlerinde çocuklarda uzaktan çevrimiçi eğitim başta olmak üzere uzun süre bilgisayar ekranına maruz kalmaya bağlı uyku bozuklukları tespit edilmiştir (6,7). Aşırı ekran süresinin çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğu ve dijital medya kullanıcılarında uyku sorunlarının daha sık ortaya çıkma eğilimi olduğu belirtilmiştir. Ekran maruziyetinin geciken yatma süresi ve azalmış toplam uyku süresine yol açtığı için uyku sağlığını olumsuz etkilediği gösterilmiştir (8). Çocukların gerek karantinada ev içinde, gerek bilgisayar ile geçirdikleri sürede artış, bilgisayar ve dijital video oyunları kullanımlarını ve dolayısıyla uyku bozukluğu semptomları riskini artırmış olsa da bu konu hakkında daha kapsamlı bilgiye ihtiyaç duyulmaktadır (9). Daha önceden yapılan çalışmalarda, çocukların anne ile geçirdikleri zaman ve bilgisayar ile harcadıkları zaman arasındaki ilişkiyi inceleyen detaylı bir çalışmaya rastlanmamıştır. Bu yüzden çalışmamızda pandemi döneminde anne ile geçen oyun ve eğitim zamanı değişkeni de sorgulanmıştır. Bu çalışmada amacımız karantina sürecinde 8-12 yaş aralığındaki çocuklar için geliştirilmiş olan Bilgisayar Oyun Bağımlılığı Ölçeği (BOBÖ) ile belirlenen bilgisayar oyun bağımlılık düzeyi ve Çocuklar İçin Uyku Bozukluğu Ölçeği (ÇUBÖ) ile belirlenen uyku bozukluğu görülme riski sıklığı arasındaki ilişkinin değerlendirilmesidir.
Gereç ve Yöntemler
Gözlemsel kesitsel tipte olan araştırmamıza bir eğitim ve araştırma hastanesinin aile hekimliği polikliniğine 1 Ekim 2020-1 Ocak 2021 tarihleri arasında başvuran çocuklar ebeveynleri ile beraber katılmıştır. Çalışmaya gönüllü olan, daha önceden psikiyatrik hastalık tanısı bulunmayan, geniz eti, astım ve kronik alerjik hastalık gibi uyku problemi yapabilecek hastalığı olmayan, zihinsel engeli veya iletişim problemi bulunmayan, 8-12 yaş arası çocuklar dahil edilmiştir. Üç aylık araştırma evreninde 426 çocuğa ulaşılmış ve örneklem grubu kriterlerine uyan 343 hasta ile çalışma tamamlanmıştır. Sosyo-demografik veri soruları olarak; çocukların yaş, cinsiyet, kilo, boy, okulda devam ettiği sınıf, kendine ait bilgisayar ya da tablet varlığı, pandemi öncesine göre bilgisayarla geçen zaman ve uyku yatış zamanınında değişim durumu, annelerin yaş, çalışma, eğitim, gelir durumları ve pandemi öncesine göre eve kapanma döneminde çocukları ile geçirdikleri oyun, eğitim saatlerinde değişim durumları sorgulanmıştır.
Çocuklar İçin Bilgisayar Oyun Bağımlılığı Ölçeği: BOBÖ, Horzum ve ark. (10) tarafından 8-12 yaş arası öğrenciler sorgulanarak 2008 yılında geliştirilen, Cronbach alfa katsayısı 0,85 olan, Likert tipinde 21 maddeden ve 4 alt ölçekten oluşan bir ölçektir. Ölçekten alınabilecek minimum puan 21 maksimum puan 105’dir. Ana ölçek, bilgisayar oyunu oynamaktan vazgeçememe ve engellendiğinde rahatsız olma alt ölçeği, bilgisayar oyununu hayalinde yaşatma ve gerçek hayatıyla ilişkilendirme alt ölçeği, bilgisayar oyunu oynamaktan dolayı görevleri aksatma alt ölçeği, bilgisayar oyunu oynamayı başka etkinliklere tercih etme alt ölçeği şeklinde gruplanır (10). Çalışmamızdaki örneklem yaş aralığı seçimi de ölçeğin üzerinde çalışıldığı yaş aralığı olan 8-12 yaş olarak belirlenmiştir.
Çocuklar İçin Uyku Bozukluğu Ölçeği: ÇUBÖ, Bruni ve ark. (11) tarafından geliştirilmiş, 6 alt ölçekli bir ölçek olup; sırasıyla uykuyu başlatma ve sürdürme bozuklukları, uykuda solunum bozuklukları, uyarılma bozuklukları, uyku -uyanıklık geçiş bozuklukları, aşırı uyuklama bozuklukları, uyku hiperhidrozu olarak sıralanır. 2020 yılında Ağadayı ve ark. (12) tarafından Türkçe validasyonu yapılmış versiyonu 26 maddeden oluşmaktadır. En az 26 puan, en fazla 130 puan alınabilir. Yüksek puan uyku bozukluğu riski lehine yorumlanır. Uyku bozukluğu riski için ölçeğin kesim değeri 42 puan ve üzeridir (12).
Araştırmanın Etik Yönü
Bu çalışma Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’nun 23.09.2020 tarih ve 162 sayılı etik kurul onayı ile yapılmıştır. Tüm katılımcılar çalışma hakkında bilgilendirilmiş ve yazılı onamları alınmıştır.
İstatistiksel Analiz
Çalışmada veriler ortalama, standart sapma, yüzde olarak verilmiştir. Normallik denetimi Kolmogorov-Smirnov testi, histogram, Q-Q Plot grafiklerine göre değerlendirilmiştir. Grup karşılaştırmaları ki-kare testi, normal dağılan ikili ve üçlü grup ortalama karşılaştırmaları student t-testi ve ANOVA testi ile yapılmıştır. Uyku bozukluğu varlığında öngörücü değişkenler lojistik regresyon testi ile saptanmıştır.
Bulgular
Toplam 165 (%48,1) kız ve 178 (%51,9) erkek olmak üzere yaş ortalaması 10,5±1,16 (medyan: 11) yıl olan toplam 343 çocuk, anneleri ile beraber çalışmaya dahil edilmiştir. Çocukların günlük uyku süre dağılımları; 5 saatten az olan 1 çocuk (%0,3), 5-7 saat uyuyan 17 çocuk (%5), 7-8 saat uyuyan 68 çocuk (%19,8), 8-9 saat uyuyan 155 çocuk (%45,2), 9-11 saat uyuyan 102 çocuk (%29,7) şeklindedir. ÇUBÖ ve BOBÖ ölçekleri için çalışmamızdaki Cronbach alfa değerleri sırasıyla 0,908 ve 0,943 bulunup yüksek düzey güvenirliklerinin olduğu gösterilmiştir. ÇUBÖ skoru ortalaması 53,35±14,10 (medyan: 52) olup, 254 (%74,1) çocukta uyku bozukluğu riski olduğu tespit edilmiştir. Ortalama BOBÖ skoru 55,90±17,33 (medyan: 58) puan olarak saptanmıştır. Uyku bozukluğu skoru ile bilgisayar oyun bağımlılık skoru arasında pozitif yönde ve yüksek düzeyde bir ilişki olduğu gösterilmiştir (p<0,001, r=0,787). Tablo 1’de çocukların çalışmada sorgulanan özelliklerine göre bilgisayar oyun bağımlılık düzeyleri incelenmiştir. Erkek çocukların bilgisayar oyun bağımlılığı (58,66±16,68) kız çocuklarından (52,91±17,57), ilkokula gidenlerin (60,37±16,41) ortaokula gidenlerden (55,06±17,39), kendi bilgisayarı olan çocukların (61,17±15,98) olmayanlardan (47,03±15,88) daha yüksek olduğu gözlendi (p=0,003, p=0,040, p<0,001, sırasıyla). Pandemi öncesine göre daha geç uykuya yatan çocukların (59,11±16,71) uyku yatış saatinde değişiklik olmayan çocuklardan (48,39±16,23), bilgisayarda geçirdiği süre artan çocukların (61,25±15,74) azalan (51,13±18,57) ve değişmeyen çocuklardan (44,98±14,92), pandemi öncesine göre annesi ile geçirdiği süre azalan çocukların (61,23±16,89) artan çocuklardan (52,90±17,29), annesi ile daha az zaman geçiren (58,68±16,97) ve oyun için kendisine daha az zaman ayrılan çocukların (58,05±18,11) diğer çocuklara göre bilgisayar oyun bağımlılık düzeyleri anlamlı düzeyde artmış gözlendi (p<0,001, p<0,001, p=0,030, p=0,029, p=0,008, p=0,002, sırasıyla). Uyku bozukluğu görülenler ve görülmeyenler arasında anne ve çocuk ile ilgili genel özellikler Tablo 2’de gösterilmiştir. Uyku bozukluğu saptanan çocukların bilgisayar oyun bağımlılığı (61,89±14,77), uyku bozukluğu olmayan çocuklardan (38,79±11,84) anlamlı düzeyde daha yüksek (p<0,001) gözlenmiştir. Uyku bozukluğu olan çocuklar arasında pandemi öncesine göre bilgisayar başında geçirdiği süre artan çocukların oranı (%70,1), yatağa yatış zamanı geciken çocukların oranı (%70,0) ve kendine ait bilgisayar ya da tableti olan çocukların oranı (%71,7), uyku bozukluğu olmayan çocuklardaki dağılıma göre göre (sırasıyla %48,3, %58,4, %37,1) anlamlı düzeyde daha yüksek saptanmıştır (sırasıyla p<0,001, p=0,004, p<0,001). Tablo 3 ile uyku bozukluğu varlığı açısından risk faktörleri lojistik regresyonla değerlendirilmiştir. Bilgisayar oyun bağımlılığı puanının uyku bozukluğu riski görülme sıklığını 1,128 kat artırdığı (%95 güven aralığı: 1,094-1,162, p<0,001) gösterilmiştir.
Tartışma
Üçüncü basamak bir eğitim araştırma hastanesinin aile hekimliği polikliniğine ayaktan başvuran çocuklarla yapılan çalışmamızda; pandemi dönemi eve kapanma yasakları ile artan bilgisayar başında geçen zaman, çocuğun bireysel bilgisayar kullanımı, geciken yatış saati, anne çocuk arasında oyun için ayrılan sürenin azalması gibi nedenlerle her dört çocuktan üçünde uyku bozukluğu riski saptanmış ve bilgisayar oyun bağımlılığının uyku bozukluğu riski açısından yordayıcı olduğu gösterilmiştir. ÇUBÖ ve BOBÖ Türkçe validasyon çalışmalarına ait Cronbach alfa değerleri 0,79 ve 0,85 bulunurken (12,13), bizim çalışmamızda yaklaşık 0,91 ve 0,94 bulunmuş ve her iki ölçeğin de iç güvenirliklerinin yüksek olduğu gösterilmiştir. Ağadayı ve ark. (12) pandemi öncesi 6-16 yaş arası 328 çocukla yaptığı çalışmada çocukların %39,6’sı uyku bozukluğu açısından riskli olup ölçekten aldıkları toplam puan ortalaması 40,6±10,1 puandır. Bizim çalışmamızda ise uyku bozukluğu riski muhtemelen daha dar bir yaş aralığında ve eve kapanma koşullarında yapılmış olmasına bağlı çok daha yüksek (53,35±14,10) bulunmuştur. İran’da yapılan çalışmada çocukların %12’sinin günde 9-11 saat, %33’ünün 8-9 saat, geri kalan %45’inin 8 saatten az uyuduğu tespit edilmiştir (14). Ağadayı ve ark. (12) yaptığı çalışmada çocukların %36,9’unun günde 9-11 saat, %37,5’inin 8-9 saat, %25,6’sının ise günde 8 saatten az uyuduğu belirtilmiştir. İtalya’da COVID-19 pandemi döneminde yapılan bir çalışmada 6-12 yaş arasındaki çocukların %43’ünün 9-11 saat, %39’unun 8-9 saat, kalan %18’inin 8 saatten az uyuduğu tespit edilmiştir (15). Bizim çalışmamızda 8-12 yaş çocukların %29,7’sinin günde 9-11 saat, %45’inin 8-9 saat, kalan %25,3’ünün 8 saatten az uyuduğu görülmüş ve 8 saatten fazla uyuyan çocukların yoğunlukları literatürdeki çalışmalarla uyumlu bulunmuştur. Literatür incelendiğinde bilgisayar oyun bağımlılığının erkeklerde kızlara göre daha sık görüldüğü bildirilmektedir (16,17). Göldağ’ın (18) yapmış olduğu çalışmada da erkek öğrencilerin dijital oyun bağımlılık puanı kız öğrencilerden yüksek bulunmuştur. Çalışmamızda bilgisayar oyunu bağımlılık puanı cinsiyetlere göre değerlendirildiğinde, erkek çocukların kızlara göre puanlarının daha yüksek olduğu bulunmuştur. Bilgisayar oyunu bağımlılığı açısından erkek cinsiyet öne çıktığından bilgisayar kullanımı ile ilgili erkek öğrencilerin kız öğrencilere göre daha dikkatle denetlenmesi gerektiği söylenebilir. Keser ve Esgi’nin (19) yaptığı çalışmada, yaş küçüldükçe bilgisayar oyun bağımlılığı riskinin arttığı izlenmiştir. Çalışmamızda literatürle uyumlu olarak ilkokul çocuklarının toplam BOBÖ puanı ortaokuldakilerden istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur. Bilgisayarda oyun oynamak hem nörolojik sistemi uyararak hem de ekran kaynaklı mavi ışığın sirkadiyen ritmi bozucu etkisi ile uykuya dalmada gecikmelere neden olabilir (20,21). Çalışmamızda çocuklar için uyku bozukluğu puanı ilkokul ve ortaokul çocuklarında benzer olsa da, bilgisayar oyun bağımlılığı puanı ile güçlü ilişki içindedir ve ilkokul çocuklarının daha bağımlı olması uyku bozukluğu riskleri açısından açıklayıcı olabilir. Dağ ve ark.’nın (13) yaptığı çalışmada akşamcıl kronotipte yani geç yatan geç kalkan çocuklarda bilgisayar oyun bağımlılığına daha sık rastlanmıştır. Bizim çalışmamızda da pandemi öncesine göre %70 oranında çocukların yatma saatinin geciktiği ve bu çocukların oyun bağımlılıklarının da yükseldiği gösterilmiştir. Çocukların bilgisayar oyunlarında geçirdikleri zaman nedeniyle ailesine, arkadaşlarına, okul işlerine ve hobilerine daha az zaman ayırdıklarını gösteren yayınlar mevcuttur (22). Bizim çalışmamızda pandemi öncesine göre annelerin çocukları ile eğitim ve oyun için geçen zamanda azalma bilgisayar oyun bağımlılığında etkili bulunmuş ancak anne çocuk beraber geçen zamanda azalmanın nedenleri çocuğun tercihi kaynaklı mı yoksa anne kaynaklı mı ayrımlanamamıştır. Çocukların oyunlara erişimi açısından kendine ait bilgisayarı oluşu ile daha fazla uyku bozukluğu riski ve bilgisayar oyun bağımlılığı puanı olması çocukların pandemi dönemi kolaylaşan bilgisayar ve dijital oyun bağımlılık artışının çocuk kaynaklı olarak anne-çocuk birlikte geçirilen zamanda azalmaya yol açabileceği şeklinde yorumlanmıştır. Bilgisayar oyunları internet üzerinden oynandığı için bilgisayar oyun bağımlılığı internet bağımlılığı ile iç içe bulunur. Yapılan sistematik bir derlemede internet bağımlılığının uyku problemlerini 2,2 kat arttığı gözlenmiştir (23). Ebeveyn eğitim düzeyi, aile yapısı, aile geliri, kronik hastalıklar, bilgisayar oyunu oynama ve beslenme düzeni gibi değişkenler çocuklarda uykuyu etkilemektedir (24). Bizim çalışmamızda bilgisayar oyun bağımlılığı yaklaşık 1,13 kat uyku bozukluğu riskini arttırırken, anneye ait yaş, eğitim ve gelir düzeyleri arasında fark gözlenmemiştir. Bu durum çocuklarda bilgisayar kullanımı ve oyun bağımlılığının genel bir sağlık sorununa dönüşebileceğini düşündürmektedir.
Çalışmanın Kısıtlılıkları
Uyku bozukluğu varlığının değil de riskinin bir ölçek skoruna göre belirlenmiş olması, uyku laboratuvar verileri gibi daha kesin ölçümlerle değerlendirilememiş olması çalışma açısından bir kısıtlıktır. Çalışmamızda çocukların ne zamandır kendine ait tableti olduğu bilgisi bilinmeyip sadece varlığı sorgulanmıştır, oysa pandemi dönemi ebeveynlerin tercihi ve eğitim gerekliliklerinin etkisi ile çocuklara tablet alınma oranı artmış olabileceğinden bu durum çalışmanın kısıtlılığı olmuştur. Diğer bir kısıtlılık ise annelerin iş niteliğinin detaylı sorgulanmamasıdır. Bir sağlık çalışanının çocuğu ile evden çalışan bir annenin çocuğu aynı şartlarda değerlendirilemeyeceğinden gelecek çalışmalarda anneye ait demografik, iş ve aile hayatı ile ilgili daha detaylı sorgulamanın yararlı olacağı görülmüştür.
Sonuç
Çocuklarda görülen uyku bozukluğu risk düzeyi ile artan bilgisayar oyun bağımlılığı düzeyi ilişkili bulunmuş, anne-çocuk beraber geçirilen sürede azalmanın da bilgisayar oyun bağımlılığını artırdığı saptanmıştır.