Öz
Amaç
Uyku bozuklukları duygusal zorluk ve işlevsellikteki bozulmalar ile güçlü ilişkileri nedeniyle iş sağlığı alanında giderek artan bir endişe kaynağına dönüşmüştür. Şiddetli uykusuzluk çeken çalışanlar, anksiyete ve depresyon gibi afektif belirtiler açısından yüksek risk altındadır. Ancak, bu etkilerin işle ilgili davranışsal örüntülere bağlı olarak değişebileceği söylenebilir. Bu bağlamda, aşırı çalışma dürtüsü ile karakterize olan işkoliklik, uykusuzluğun afektif belirtiler ve afektif belirtilerin uykusuzluk üzerindeki etkilerini potansiyel olarak yoğunlaştıran bir düzenleyici değişken olarak işlev görebilir. Bu çalışmanın amacı, çalışanlar arasında uyku bozukluğu riskini değerlendirmek, işkoliklik düzeylerine göre uyku bozuklukları şiddetindeki farklılıkları incelemek ve uykusuzluk şiddeti ve afektif belirtiler arasındaki ilişkilerde işkolikliğin düzenleyici rolünü araştırmaktır.
Gereç ve Yöntem
Çalışmanın örneklemi gün içinde çalışan ve demografik özellikler, işkoliklik ve uyku bozukluğu ölçeklerini dolduran 459 kişiden (%68,41 kadın, ortalama yaş =41,14, standart sapma =10,90) oluşmaktadır.
Bulgular
Sonuçlar, çalışanların %40,31’inin en az bir uyku bozukluğu, %28,98’inin ise birden fazla uyku bozukluğu açısından risk altında olduğunu göstermiştir. İşkolikliği düşük olanlara kıyasla yüksek olan bireylerde solunumla ilişkili uyku bozukluğu, uykusuzluk, narkolepsi, huzursuz bacak/periyodik uzuv hareketi bozukluğu ve sirkadiyen ritim uyku bozukluğu puanları anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Düzenleyici değişken analizi, işkolikliğin uykusuzluk şiddeti ile afektif belirtiler arasındaki ilişkiyi anlamlı olarak düzenlediğini ancak afektif belirtiler ile uykusuzluk şiddeti arasındaki ilişkiyi düzenlemediğini göstermiştir. İşkoliklik artıkça uykusuzluk şiddeti ile afektif belirtiler arasındaki ilişki güçlenmektedir.
Sonuç
Bu bulgular, çalışanlar arasında uyku bozukluğu yaygınlığının yüksek olabileceğine işaret etmekte ve işkolikliğin uykusuzluğun afektif yükünü daha da ağırlaştırabileceğini ortaya koymaktadır. Hem uyku sağlığını hem de işkolikliği hedef alan müdahalelerin, çalışanların refahını artırmak için kritik öneme sahip olduğu görülmektedir.