ÖZET
Sonuç:
Beş-altı yaş çocuklarda sağlıklı uyku davranışı kazandırma programı kullanılarak uygulanan hemşirelik girişimlerinin sağlıklı uyku davranışını geliştirmede etkili olabileceği tespit edilmiştir.
Bulgular:
Girişim grubundaki çocukların ortalama uyku süresi 10,5±0,82, gündüz uyku süresi 2,00±0,85, hafta içi yatma saatleri 21,28±0,75, hafta sonu yatma saati 22,20±0,75, çocukların gece uyanma sayıları 0,92±1,12 olduğu belirlenmiştir. Kontrol grubundaki çocukların ortalama uyku süresi 9,84±0,73, gündüz uyku süresi 2,02±0,44, hafta içi yatma saatleri 21,59±0,74, hafta sonu yatma saati 22,25±0,86, çocukların gece uyanma sayıları ise 1,25±0,55 olduğu belirlenmiştir. Girişim grubu çocukların eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p=0,002). Kontrol grubu çocukların ise eğitim öncesi ve sonrası ölçek puanları arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır.
Gereç ve Yöntem:
Araştırma, ön test-son test kontrol gruplu yarı deneysel bir çalışmadır. Zonguldak ilinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı iki farklı okul öncesi eğitim kurumunda 2018-2019 eğitim-öğretim yılı Şubat-Mayıs ayları arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri; tanımlayıcı anket formu, okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi ölçeği ve beş-altı yaş çocuklarda sağlıklı uyku davranışı kazandırma programı ile toplanmıştır.
Amaç:
Bu araştırma 5-6 yaş grubu çocuklara uygulanan hemşirelik girişimlerinin sağlıklı uyku alışkanlığını geliştirmek amacıyla yapıldı.
Giriş
Yaşam süresinin ortalama 1/3’ünün geçtiği uyku, geri döndürülebilen bir bilinçsizlik ve vücudun dinlenmesini sağlayan hareketsizlik durumu olup yaşamın temel öğeleri arasında periyodik bir süreç ve fiziksel aktivite durumu olarak tanımlanmaktadır (1). Uyku, sağlıklı yaşam için önemlidir. Vücudu yaşama hazırlayan bir yenilenme dönemidir (2).
Uykunun çocuğun gelişiminde önemli bir rolü vardır. Olabilecek en iyi şekilde desteklenmesi çocuğun geleceği için gereklidir (3,4). Sağlıklı büyüme ve gelişme, dokuların yenilenmesi, bağışıklığın güçlü olması ve duygusal gelişim için gereklidir. Öğrenme, hafıza, dikkat, uyum ve fiziksel sağlığı olumlu etkiler (5-7). Yetersiz uyku ise çocuğun sağlığını, günlük yaşamdaki aktivitelerini, davranış ve sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkilemektedir (8-10).
Ortalama günlük uyku süresi beş-altı yaş grubu çocuklarda 11-12 saattir (11,12). Bu dönemde çocuğun yatma ve uyanma zamanı belirlenmiş olmalıdır. Öğle uykuları da çocuk için önemli bir ihtiyaçtır (9). Yaş dönemi özelliklerinde uykuya dalmada güçlük, uyurgezerlik, gece uyanma, uyumak istememe, ebeveynle uyumayı isteme ve gün içinde kısa uyuklamalar görülür (13-15,16).
Erikson’un psikososyal gelişim kuramına göre bu dönemdeki çocukların bağımsızlıklarının gelişmeye başladığı, girişimciliklerinin duygularının arttığı, kurallara uyma davranışları gösterdikleri bilinmektedir. Bu dönemde çocuklarda sıklıkla olumsuz uyku davranışları ve sorunları görüldüğü için, anne ve babalar aracılığıyla doğru yönlendirilip, olumlu ve sağlıklı uyku alışkanlığı kazandırılabilir (11,17).
Çocuklardaki uyku sorunları kuşkusuz aileleri de olumsuz etkilemektedir. Ailelerde stres ve sıkıntıya neden olmaktadır. Kalıcı uyku sorunları olduğu düşünülürse, ebeveynlerin duygu durumlarında farklılıklar yaratıp ruhsal sorunları tetikler ve olumsuz yaşam kalitesiyle sonuçlanabilir (9,11,18,19). Bu sebeple çocuklardaki uyku sorunlarının erken dönemde tanılanıp tedavi edilmesi hem birey ve hem de aile sağlığı açısından önemlidir.
Aile ile en yakın ilişki içinde olan hemşireler, çocukların uyku sorununu erken dönemde tanıma ve sorunun çözümü için önemli sağlık personelleridir. Uyku bozuklukları çocuk hemşireleri tarafından daha kolaylıkla tanılanabilir. Ancak çocuklarda uyku problemlerinin tanılaması göz ardı edilirse tedaviler yetersiz kalmaktadır. Hemşireler, çocuk sağlığının korunması ve geliştirilmesi için hemşirelik bakımı ve hemşirelik girişimlerinde çocukların uyku alışkanlıklarını ve uyku ile ilgili sorunlarını da değerlendirmelidirler (20).
Çocuk hemşireleri çocuk ve aile ile etkili iletişim kurabilecek sağlık profesyonellerindendir. Çocuk hemşireleri aracılığıyla çocukların gelişim dönemlerine uygun olarak verilen bakım sağlıklı uyku alışkanlığı kazanmasında rol oynayabilir. Bu araştırma 5-6 yaş grubu çocuklara sağlıklı uyku alışkanlığı geliştirmek amacıyla yapılan hemşirelik girişiminin etkisini belirlemek için yapılmıştır.
Gereç ve Yöntemler
Araştırmanın Tipi
Ön test-son test kontrol gruplu yarı-deneysel bir çalışmadır.
Araştırmanın Hipotezi
Girişim grubu çocukların okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi uyku alt ölçeği puan ortalamalarının kontrol grubu çocuklardan yüksektir.
Araştırmanın Evreni ve Örneklem Seçimi
Araştırmanın evrenini 2018-2019 eğitim-öğretim yılı Şubat-Mayıs ayları arasında veren iki farklı okul öncesi eğitim kurumunda eğitim öğretim gören çocuklar ve ebeveynleri oluşturmuştur (n=200). Örneklemi ise örneklem seçim kriterlerine uyan 70 çocuk oluşturmuştur. Araştırma süresince taşınma ve sağlık sorunları nedeniyle sekiz çocuk araştırmadan ayrılmıştır. Girişim grubunda 27, kontrol grubunda 35 çocuk ve ebeveynleri ile araştırma tamamlanmıştır.
Örnekleme Seçilme Kriterleri
•Beş-altı yaş grubunda olmak,
•Okula sürekli devamlılık sağlamak,
•Özgül öğrenme sorunu, otizm, zeka engeli ve hiperaktivite tanısı olmaması,
•Ebeveyn ve çocuğun araştırmaya katılmayı kabul etmesidir.
Veri Toplama Araçları
Araştırma verileri; tanımlayıcı anket formu, okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi uyku alt ölçeği ve beş-altı yaş çocuklarda sağlıklı uyku davranışı kazandırma programı ile toplanmıştır.
Tanımlayıcı anket formu: Araştırmacılar tarafından hazırlanan formda çocukların ve ebeveynlerin sosyo-demografik özelliklerini değerlendiren 10, çocukların uyku özelliklerine ilişkin 16 adet açık-kapalı soru bulunmaktadır.
Okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi uyku alt ölçeği: Okul öncesi eğitime devam eden 5-6 yaş grubu çocukların sağlık eğitimi konusundaki bilgi ve becerini belirlemek amacıyla Aydos (21) tarafından geliştirilmiştir. Bu ölçek beşli dereceleme şeklinde oluşturulmuş likert tipte, 117 madde ve altı alt boyuttan oluşan bir ölçme aracıdır. Ölçek, kişisel güvenlik ve ilk yardım, temizlik ve öz bakım, beslenme, uyku, ruh sağlığı ve sosyal ilişkiler, ihmal ve istismar alt boyutlarından oluşmaktadır. Ölçeğin alt ölçekleri birbirinden bağımsız olarak kullanılabilmektedir. Bu çalışmada uyku alt ölçeği kullanılmıştır. Uyku alt ölçeği yedi maddeden oluşmaktadır (21).
Beş-altı Yaş Çocuklarda Sağlıklı Uyku Davranışı Kazandırma Programı
Sağlıklı uyku davranışının çocuklara kazandırılması için hazırlanan program çocuklara yönelik altı etkinlikten oluşmaktadır.
Uygulama
Çalışma grubunda yer alan ebeveynlerle veri toplama öncesi görüşülüp araştırma hakkında bilgi verilmiştir. Çocuklara yönelik anket ve ölçek ebeveynlerden doldurmaları istenmiştir.
Girişim grubu ebeveynlerine tek oturumluk çocuklarda uykunun önemi ve sağlıklı uyku davranışlarını kazandırmaya yönelik yapılabilecek girişimler hakkında 40 dakikalık bir sunum yapılmıştır. Çocuklara “Sağlıklı Uyku Davranışı Kazandırma Programı” Şubat-Mayıs tarihleri arasında 6 hafta süreyle, haftada bir gün, 30 dakikalık etkinlikler şeklinde uygulanmıştır. Programın uygulanacağı gün ve saat girişim grubu sınıflarının öğretmenleriyle belirlenmiştir.
Araştırmacılar ilk oturumda çocuklarla tanışmıştır. Haftada bir gün hep birlikte etkinlikler yapılacağı ve oyunlar oynanacağı şeklinde bilgi verilmiştir. Tanışma oturumunda çocuklara isimle hitap edilebilmesi için isim kartları hazırlanıp çocukların yakalarına takılmıştır.
Uygulamalar, çocukların sınıf ortamında yapılmıştır. Araştırmacılar, eğitimden önce eğitim ortamını etkinlik için uygun şekilde düzenlemiştir. İkinci oturumda çocuklara power point gösterimi ile uykunun önemini anlatan bir sunum yapılmıştır. Sunum sırasında yatış kalkış zamanları hakkında sorular sorulmuştur. Sunum sonrası haftalık yatış ve kalkış saatlerini gösteren bir çizelge çocuklara verilerek her gece yattıkları ve sabah kalktıkları saati işaretlemeleri istenmiştir.
Üçüncü oturumda bir ayıcığın uyumadan önce yaptıklarını anlatan “uykucu ayıcık” masalı, ayıcık kuklası ile çocuklara okunmuştur masal sonrası çocuklara uyumadan önce neler yaptıkları hakkında sorular sorulmuştur. Dördüncü oturumda çocukların sevdiği ve çok dinlenilen uyku ile ilgili bir şarkı ve video gösterisi ile birlikte çocuklarla şarkı söylenerek dans edilmiştir. Müzik gösterimi sonrası çocuklara geç ve erken yattıklarında yaşadıkları olumlu-olumsuz durumlar, yetersiz uyuduklarında neler olabileceği hakkında sorular sorulmuştur. Beşinci oturumda uyku ile ilgili beş dakikalık bir animasyon filmi izletilmiştir. Ardından uykunun önemini öğreten uyku şarkısı çocuklarla birlikte söylenmiştir. Altıncı oturumda çocuklar için uyku masalı çocuklara anlatılmıştır. Oturumlar sonrasında çocuklara dağıtılan uyku çizelgeleri toplanarak yatış ve kalkış saatleriyle ilgili çocuklarla konuşulmuştur. Çocuklara “sağlıklı uyuyorum” belgesi etkinliklere katılan tüm çocuklara verilmiştir. Tüm etkinlikler tamamlandıktan sonra ebeveynlerden uyku alt ölçeğini çocukları için yeniden doldurmaları istenmiştir. Girişim ve kontrol grubu ebeveynlerin ölçeği tamamlamasından sonra kontrol grubu çocuklara da sağlıklı uyku davranışı kazandırma programı uygulanmıştır.
Araştırmanın Etik Boyutu
Araştırmanın yapılması için Bülent Ecevit Üniversitesi İnsan Araştırmaları Etik Kurulu’ndan, okul öncesi eğitim kurumlarında yürütülebilmesi için Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yazılı izin alınmıştır. Uygulama öncesi ebeveynlere araştırmanın amacı hakkında bilgi verilerek araştırmaya katılmayı kabul eden ebeveynlerden bilgilendirilmiş onam formu ile yazılı onamları alınmıştır.
İstatistiksel Analiz
Veri değerlendirilmesinde SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 20.0 paket programı kullanılmıştır. Tanımlayıcı istatistiklerde ortalama, standart sapma, medyan, minimum, maksimum sayı ve yüzde değerleri kullanılmıştır. Verilerin analizinde Shapiro-Wilk testi, ki-kare, Student’s t-test, Mann-Whitney U testi ve Wilcoxon testi kullanılmıştır. Sonuçlar %95 güven aralığında değerlendirilmiş ve 0,05 değeri anlamlı kabul edilmiştir.
Bulgular
Çocuklarda sağlıklı uyku alışkanlığı kazandırmak için hemşirelik girişimi yönteminin etkisini incelemek amacıyla yapılan araştırmada; girişim ve kontrol grubundaki çocukların yaş ve cinsiyet yönünden istatistiksel olarak anlamlı farklılık göstermemiştir (Tablo 1) (p>0,05).
Girişim ve kontrol grubundaki çocukların ebeveynlerin eğitim düzeyi, çalışma durumu ve çocuk sayısı açısından anlamlı farklılık bulunmamıştır (Tablo 2) (p>0,05).
Girişim ve kontrol grubundaki çocukların uyku özellikleri açısından; uyuduğu yer, nasıl uyuduğu, uyurken TV izleme, uyurken bir objeye gereksinim duyma, horlama, ağzı açık uyuma, yatak ıslatma, uykuda konuşma, diş gıcırdatma, uyumadığında yorgun halsiz olma özellikleri açısından deney ve kontrol grubu çocuklar arasından anlamlı farklılık gözlenmemiştir (Tablo 3) (p>0,05).
Girişim grubundaki çocukların ortalama uyku süresi 10,5±0,82, kontrol grubundaki çocukların 9,84±0,73 olduğu saptanmıştır. Çocukların gündüz uyku süresi, girişim grubunda 2,00±0,85, kontrol grubunda 2,02±0,44 olduğu tespit edilmiştir. Hafta içi yatma saatleri girişim grubunda 21,28±0,75, kontrol grubunun 21,59±0,74 olduğu, hafta sonu yatma saati girişim grubunda 22,20±0,75, kontrol grubunda 22,25±0,86 olduğu görülmüştür. Girişim grubu çocukların gece uyanma sayıları 0,92±1,12, kontrol grubunun ise 1,25±0,55 olduğu belirlenmiştir. Bu özellikler açısından girişim ve kontrol grubu çocuklar arasında anlamlı farklılık olmadığı görülmüştür (Tablo 4) (p>0,05).
Girişim grubu çocukların eğitim öncesi ve eğitim sonrası ölçek puanları arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır (p=0,002). Kontrol grubu çocukların ise eğitim öncesi ve sonrası ölçek puanları arasında anlamlı farklılık belirlenmemiştir (Tablo 5).
Girişim ve kontrol grubu çocukların eğitim öncesi ve eğitim sonrası okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi uyku alt ölçek puanları arasında anlamlı farklılık saptanmamıştır. Bu durumun anlamlı farklılık olmamakla birlikte kontrol grubu çocukların eğitim öncesi ölçek puanlarının girişim grubundaki çocuklardan yüksek olmasına bağlı olabileceği düşünülmektedir (Tablo 5).
Tartışma
Çocuklarda sağlıklı uyku alışkanlığı kazandırmak için hemşirelik girişimi yönteminin etkisini incelemek amacıyla yapılan araştırmada;
Girişim ve kontrol grubundaki çocukların uyku özellikleri açısından; uyuduğu yer, nasıl uyuduğu, uyurken tv izleme, uyurken bir objeye gereksinim duyma, horlama, ağzı açık uyuma, yatak ıslatma, uykuda konuşma, diş gıcırdatma, uyumadığında yorgun ve halsiz olma özellikleri açısından girişim ve kontrol grubu çocukları arasında anlamlı farklılık gözlenmemiştir.
Çocukların anne ve babalarıyla uyumaları hangi kültürde yaşıyorsa o kültüre göre farklılık gösterebilir. Ebeveynlerden ayrı uyuma batı toplumlarında çocuklar için bağımsızlık ve özerklik kazandırdığı düşünülürken, Asya ve Uzak Doğu ülkelerinde çocukların anne ve babalarıyla beraber yatması normal olarak kabul edilmektedir. Yapılan araştırmalara bakıldığında çocukların ebeveynleriyle ile beraber uyuma durumlarına bakılırsa, dünyanın her yerinde bir benzerliğin olmadığı, ailelerin kendi içinde bile farklılıkların olduğu görülmektedir (22-24).
Araştırmada, çalışma grubundaki çocukların %38,7’sinin kendi odasında yalnız uyuduğu, %19,4’ünün anne-baba ya da anne birlikte aynı yatakta uyuduğu tespit edilmiştir. Çocuğun uyuduğu ortamın özellikleri çocukların uyku sorunlarını belirleyen faktörlerden biridir. Yapılan çalışmalar incelendiğinde; Sari ve Saliha Altiparmak (25) çalışmasında okul öncesi dönemdeki çocukların %30,4’ünün annesiyle beraber uykuya daldığını, %24,3’ünün annesi ve babasıyla aynı yatakta uyuduğu saptamıştır. Tan ve ark.’nın (14) 4-6 yaş anaokulu çocukları ile yapmış olduğu çalışmada çocukların %71,3’ünün kendi odası olduğu, Javadi ve ark.’nın (26) çalışmasında, çocukların %87’sinin ebeveynleri ile aynı odayı paylaştığı, Kostak ve ark.’nın (27) 3-6 yaş çocuklarda yapmış oldukları çalışmada, çocukların %42,3’ünün kendisi tek başına, %24,3’ünün annesiyle beraber uyuduğu belirlenmiştir. Gültekin ve Bayık-Temel’in (28) benzer bir çalışmada uyku sorunu yaygınlığı, evde çocuğun uyuduğu odaya (kendi odası, anne baba odası ve diğer odalar) göre farklılık bulunmuştur. Evdeki diğer kişilerin odasında, ebeveyn yatağında uyuyan çocuklarda uyku sorunu yaygınlığı en fazla olduğu saptanmıştır (28). Ebeveyn ile uyuyan çocuklarda uyku ve uyum sorunu, fazla bulunduğu çalışmalarda da açıkça gösterilmiştir. Yapılan çalışmalarda farklı oranlarda da olsa araştırma bulguları literatürle benzerlik gösterdiği düşünülmektedir.
Araştırmada çocukların %37,7’sinin kendi başına, %31,1’inin anne ile birlikte yatarak, %26,2’sinin masal dinleyerek ve %3,3’ünün sallanarak uyuduğu belirlenmiştir. Benzer çalışmalar incelendiğinde; Sari ve Saliha Altiparmak (25) çalışmasında okul öncesi dönem çocuklarının %30,4’ünün annesiyle birlikte uykuya daldığını saptamıştır. Kostak ve ark. (27) çalışmasında çocukların uyumak için %74,28’inin herhangi bir oyuncağa, %14,28’inin annesine ihtiyaç duyduğu saptanmıştır. Çocukların %18’i de masal dinliyordu (27). Karaçal (15) da, çocukların %25,5’inin uykuya dalarken yardıma gereksinim hissettikleri, ihtiyaç duyulanların %5,8’i anne-babanın yanında olması, %2’sinin televizyon seyretme olduğunu saptamıştır (15). Çalışma bulguları oranlar farklı olsa da konu ile ilgili diğer çalışma bulgularıyla benzerlik göstermektedir.
Uyku bozuklukları, hem tıbbi hem de davranış temelli olarak görülmektedir. Bunlar uykuya dalmada güçlük, gece uyanma, horlama, gündüz aşırı uyku hali ve gündüz işlevsellikte bozulma olarak sayılabilir (29). Bununla birlikte, araştırmalar uyku sorunlarının çocuklarda yetersiz olarak tarandığını, anne-babalar tarafından yeterince bildirilmediğini ve bunun sonucu olarak tanı koyulamadığını göstermektedir (30-32).
Araştırmada çocukların %40,3’ünün her zaman ya da bazen horladığı, %48,4’ünün ağzı açık uyuduğu, %13,1’inin yatağını ıslattığı, %39,3’ünün uykuda konuştuğu, %35,5’i uyku sırasında dişlerini gıcırdattığı ve çocukların %33,9’unda yorgunluk ve halsizlik görüldüğü saptanmıştır. Benzer çalışmalarda; Owens ve Dalzell (33), çocukların %92,8’inde horlama sorununun olduğunu tespit etmişlerdir. Kostak ve ark. (27) çalışmalarında çocukların %4,2’sinin sürekli horlamadığını bulmuşlardır. Sonuçlar literatürle benzerdir. Uyku, solunumla ilgili bozuklukların erken dönemde belirlenmesinde, tanısı ve tedavisinde de önemlidir Bu nedenle çocuk hemşirelerinin çocuklarda uyku tanılamalarını yaparken horlama sorunu yönünden de değerlendirmeleri gereklidir (34).
Araştırmada çocukların ortalama uyku süresinin 9,93±0,77, hafta içi yatma saatlerinin 21,46±0,76, hafta sonu yatma saatlerinin 22,23±0,81 ve gece uyanma sayılarının 1,07±0,92 olduğu görülmektedir. Yapılan benzer çalışmalar incelendiğinde; Kostak ve ark. (27) çalışmasında, çocukların yatma saatinin hafta içi 21,91±1,05, hafta sonu 22,24±1,06 olduğu, gece uykusu olarak 9,7±1,48 saat, gündüz uykusu olarak 1,9±0,8 saat uyudukları tespit edilmiştir. Galland ve ark. (35) yaptıkları çalışmada günlük uyku süresinin okul öncesi çocuklarda toplam 11,9 saat ve 0-12 yaş aralığındaki çocuklarda 9,2 saat olarak tespit etmişlerdir. Gültekin ve Bayık-Temel (28) anaokulu çocuklarında uyku sorunu yaygınlığı ve etkili etmenleri incelemek amacıyla yürüttükleri araştırmada; 4-6 yaş arasındaki çocukların uykuya başlama saatinin ortalama 21,30±0,78 olduğu, uykuya dalma süresinin 2,00±0,79 saat, gece uyanma sıklığının 1,00±1,50 kez olduğu belirlendi. Çocukların gece uykusuzluk süresinin 5,00±13,16 (dakika), kesintisiz gece uyku süresinin 7,00±1,75 saat olduğu, gündüz uyku süresinin 0,00±0,90 saat ve toplam uyku süresinin de 8,00±1,25 olduğu saptandı (28). Çalışmalarda ve araştırmada çocukların önerilen uyku saatinden daha geç uykuya başladıklarını, uykuya dalma süresinin uzadığını ve toplam uyku süresinin normalden daha kısa olduğunu göstermektedir (36). Yapılan çalışmalarda çocukların uykuya başlama saatlerinin yürütülen çalışmamızdaki bulgular ile benzerlik gösterdiği belirlenmiştir.
Büyüme hormonunun da uykuda salgılandığı düşünülürse, çocukların büyüme ve gelişmesinde düzenli ve yeterli uykunun gerekliliği açıktır (11). Büyüme hormonu gece saat 23.00 ile 05.00 arasında salgılanmaktadır. Çocuklar gün içinde sürekli hareket halindedir. Eğer yeterli dinlemezse dikkat eksikliği, huzursuz olma, ekstra hareketlilik ve sosyal olarak gelişmede gerilik gibi sorunlar karşımıza çıkabilir. Bu durumlar çocuğun öğretmenini, bakım vericisini ve aileleri zor durumda bırakır. Tüm bunlarla birlikte çocuklar gece ve gündüz yeterli uyumalılar ve dinlenmelidirler (33).
Araştırmanın amacı doğrultusunda girişim ve kontrol grubu çocukların okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi uyku alt ölçek puan ortalamaları “5-6 yaş çocuklarda sağlıklı uyku davranışı kazandırma programı” öncesinde ve sonrasında iki kez değerlendirilmiştir. Bu ölçümlerde girişim grubu çocukların okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi uyku alt ölçek puan ortalamalarının istatistiksel olarak anlamlı şekilde yükseldiği tespit edilmiştir (p=0,002). Bu bulgu araştırmanın “girişim grubu çocukların okul öncesi çocukları için sağlık eğitimi uyku alt ölçek puan ortalamalarının kontrol grubu çocuklardan yüksektir.” hipotezini doğrulamaktadır. Girişim grubunda uyku alt ölçeği puanlarının yüksek olmasının sağlıklı uyku alışkanlığı kazandırma programının etkili olduğunu göstermektedir. Program kapsamında şarkı, dans, masal, çizgi film ve boyama etkinliklerine yer verilmiştir. Bu etkinlikler çocukların yaş gruplarına uygun ve dikkatlerini çekici özellikte olduğundan sağlıklı uyku davranışı kazandırmada uygulanan programın etkili olduğunu düşündürmektedir. Literatür incelendiğinde Topan ve Gözen’in (37) ilköğretim ikinci basamak öğrencilerinin uyku düzeninin iyileştirilmesinde sağlığı geliştirme modeline temellendirilen hemşirelik girişimlerinin çocukların uyku düzeni davranışı üzerindeki etkisini değerlendirmiştir. Çalışma sonucunda hemşirelik girişimlerinin uyku düzeninin geliştirilmesinde etkili olduğunu belirlemiştir. Çalışmamızda da benzer sonuç saptanmıştır.
Sonuç
Beş-altı yaş çocuklarda Sağlıklı Uyku Davranışı Kazandırma Programı Kitapçığı kullanılarak hemşirelik girişimlerinin sağlıklı uyku davranışını geliştirmede etkili olduğu tespit edilmiştir.
Araştırmanın farklı bölgelerdeki anaokullarında, daha büyük gruplara uygulanarak uyku sorunlarının erken dönemde tespit edilmesi ve sağlıklı uyku alışkanlığının geliştirilmesinin sağlanması için hemşirelik girişimlerinin uygulanması,
Anaokulu ve okul öncesi eğitim kurumlarında sağlıklı uyku davranışı geliştirmek için bir çocuk hemşiresinin hemşirelik girişimlerinin uygulamasının sağlanması,
Sağlıklı uyku davranışlarının geliştirilmesine yönelik hemşirelik girişimlerinin uygulanması için Sağlık Müdürlükleri ve Milli Eğitim Müdürlükleri arasında işbirliğinin sağlanması,
Çocuk hemşireleri, eğitici/danışmanlık rolü ile sağlıklı uyku davranışı kazandırmada önemli etkiye sahip olduklarından, genel olarak uykuya yönelik etkinlikler konusunda, özgün eğitim programlarını planlayıp uygulamaları önerilmektedir.